Spor Haberleri
Site Yöneticisi tarih 04.02.2008, 13:51:11 Uhr
|
|
|
Son Dakika
Site Yöneticisi tarih 07.09.2007, 13:22:37 Uhr
|
|
|
Benlerdeki değişiklik kanserin habercisi
Site Yönetcisi tarih 16.08.2007, 10:30:55 Uhr
|
| |
Doğuştan var olan benlerin, zaman içerisinde yapısında, renginde ve şeklinde değişiklik göstermesi durumunda, kanserin habercisi olabileceği belirtildi.
Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aysel Gürler, deride benlere bağlı görülen ağır kanser hastaları ile son yıllarda geçmişe oranla sık karşılaştıklarını söyledi.
Gürler, küresel ısınma, ozon tabakasının delinmesiyle birlikte güneş ışınlarının yan etkilerinin artması ve sağlıksız bronzlaşma nedeniyle özellikle tatil sonrasında çeşitli lekeler ve benler oluşabildiğini kaydetti.
Benlerin, güneşin etkisiyle sayılarının artabileceğine ve yapılarının bozulabileceğine işaret eden Gürler, ''Bilhassa cildin güneş gören yerlerinde, tatil sonrası gelişen benler diye tabir edilen kahverengi veya siyah lekeler görülebilir'' dedi. Gürler, ''bunların mutlaka kansere dönüşme riski taşıdığını söylemenin doğru olmayacağını'' vurgulayarak, oluşan ben ve lekelerin uzmanlar tarafından kontrol edilmesi gerektiğini söyledi.
Vücudunda yaygın olarak doğumsal ya da sonradan olma çok sayıda beni olan kişilerin, tatile çıkmadan önce, dermatoloğa gitmesi ve hekimin tavsiyesi doğrultusunda güneşlenmesi gerektiğini söyledi. |
| |
Yorumu gönderen: Leyla, 05.02.2008 17:16:51:
Bende son 1-2 senedir siyah bir ben var ne yapacağım şimdi!.......Offffffff |
|
Bilgisayar kullanırken dikkat!
Site Yönetcisi tarih 16.08.2007, 10:28:15 Uhr
|
| |
Bilgisayar kullanıcılarının belli bir zamandan sonra en sık bel, boyun, baş ağrısı, ellere kramp girme ve gözlerde yaşarma gibi sorunlarla karşılaştığı bildirildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Fizik Tedavi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Güler, bilgisayar kullanırken ilk olarak oturulan koltuğun doğru seçilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi: ''Yüksekliği ayarlı, sırt için desteği olan yumuşak minderli ve dayanıklı bir koltuk almalısınız. Sert ve ayarlı olmayan bir koltukta uzun süre oturmak şiddetli bel ve boyun ağrılarına neden olabilir. Koltuk seçiminden sonra eğer yoksa bir bilgisayar masası almalısınız. Bilgisayar monitörünün gözünüzden biraz aşağıda ve tam karşınızda bulunması gereklidir. Ayrıca klavyenin, dik oturduğunuz zaman kollarınız dirsekten 90 derece kıvrıkken ellerinizle aynı hizada ve tam karşınızda olması gereklidir.''
Prof. Dr. Güler, parmak, el bileği ve dirseğin bilgisayar kullanırken yaptığı küçük ve tekrarlayıcı hareketlerin özellikle el bileği hizasında bozukluklara neden olabileceğini kaydederek, ''Bu hastalık da el bileği içinden geçen sinir ve tendon denilen kasların kemiğe yapıştığı dokular zedelenip sıkışır. Bu durumda elde uyuşukluk ve ağrı, başparmak hareketlerinde ve el sıkma gücünde azalma ortaya çıkar, el becerisi bozulur. Bu rahatsızlığın tedavisi için bir ortopedi uzmanına danışmalısınız'' dedi.
Uzun süre bilgisayar karşısında çalışmanın gözlerde de bazı rahatsızlıklara neden olabildiğine işaret eden Prof. Dr. Güler, ''Böyle durumlarda en sıklıkla göz çevresi ve başta ağrı, gözlerde yorgunluk hissi, yanma, batma ve kızarıklık görülebilir. Yakınmalar daha çok günde 4-6 saatten fazla bilgisayar karşısında çalışan, özellikle gözlerinde miyop veya astigmatizm kusurları olan kişilerde sık görülür. Yanma, batma, kızarıklık, sulanma gibi yakınmalar monitöre bakarak çalışan kişilerde göz kırpma sayısındaki belirgin azalmaya bağlı olabilir'' diye konuştu.
Prof. Güler, bel, baş ve boyun ağrıları, omuz ve boyun tutulması, boyun ve belde disk zorlanmaları, sırt bölgesinde şekil bozuklukları, eğilmeler, osteoporoz gibi bölgelerde ağrıların oldukça sık görülen rahatsızlıklar olduğunu belirtti. |
|
Güneşlenmenin 2 bin yıllık geçmişi var
Site Yönetcisi tarih 16.08.2007, 10:25:40 Uhr
|
| |
Son yıllarda gittikçe artan cilt kanseri, cilt lekeleri ve katarakt gibi hastalıkların en büyük sebebi güneşin zararlı ışınları olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek.
Bu hastalıklara neden olan zararlı güneş ışınlarının altında güneşlenme olgusu bundan 2 bin yıl önce Romalılara kadar dayanıyor. Uzmanlara göre zararlı güneş ışınlarının sebep olduğu hastalık ve bu hastalıklardan rahatsızlanan insan sayısı her geçen gün artıyor. Dünya için vazgeçilmez bir ısı, ışık ve enerji kaynağı olan güneşin son yıllarda zararlı etkilerinin olduğunun farkına varıldığını belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Nurşen Durukan, güneşin zararlı ışınlarının sadece yüzde 10'nun dünyaya ulaştığını söyledi.
Ozon tabakasının incelmesinin giderek arttığını ve bu nedenle zararlı ışınların dünyaya ulaşma oranın giderek yükseldiğini kaydeden Durukan, "Güneş ışınları; güneş yanığı, deri kanseri, ışık duyarlılığı tabloları, deri yaşlanması, deride kırışıklıklar, kılcal damarlarda belirginleşme, cilt lekeleri, katarakt oluşturma gibi yan etkileri mevcuttur. Zararlı güneş ışınlarına maruz kalma nedeni olan güneşlenme olgusu 2 bin yıl önce Romalılar döneminde başlamıştır. Günümüzde de tüm uyarılara rağmen aynı olay sürmektedir. En popüler tatil mekanları deniz kenarları olmaktadır. İnsanlarımız tatil denince deniz düşünmekten vazgeçmesi gerekmektedir." dedi.
Güneşlenmenin birçok olumsuz etkiyi beraberinde getirdiğini dile getiren Durukan," "Zararlı güneş ışınları nedeniyle ortaya çıkan deri kanseri hastalığı ozan tabakasının incelmesine bağlı olarak artmaktadır. Kısa süreli güneşlenmeler bile kanser riskini artırır. Bir çok insanımız yaşamı boyunca alacağı zararlı güneş ışınlarının yüzde 50'sini 20 yaşına ulaşıncaya kadar alıyor. Bu nedenle bireyler yaşamlarının tüm dönemlerinde güneşten korunmalıdır. Uygun bir giysi zararlı ışınlardan korunmak için en etkili yöntemdir. Plajda şemsiye altına oturulsa bile gerek atmosferden yayılan zararlı ışınlar gerekse kumdan yansıyan zararlı ışınlar nedeniyle güneş yanığı oluşabilmektedir. Cildin erken yaşlanması ve cilt kanserine yakalanamadan güneş ışığından yaralanabilmek için çeşitli güneş koruyucu ve bronzlaştırıcı maddelerin kullanılması gerekmektedir. Güneş koruyucu önlemler güneşe çıkmadan yarım saat önce sürülmeli ve güneş altında kaldığımız süre içinde iki saatte bir bu koruyucu tekrar vücuda sürülmelidir. İnsanlar arasında uzun süreli güneş banyosuna ve solaryum salonlarına ilginin ortadan kaldırılması, okulda ve evlerde etkili güneşten korunma alışkanlıkları konusunda çocukların ve bilgisiz yetişkinlerin eğitilmesi, zararlı güneş ışınlarının etkilerinin azaltılması açısından çok önemlidir" dedi. |
|
Bir habere yorum ekle:
|
|
|
| |
|
|
|
